Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez turu dönüşü uçakta soruları yanıtladı: (1)

Önümüzdeki dönemde Körfez ülkeleriyle iş birliğinin somut projelerle güçlendirileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Umarım bunun ekonomimiz üzerindeki olumlu etkilerini en kısa zamanda görürüz.” söz konusu.

Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) kapsayan Körfez gezisinin ardından Türkiye’ye dönen Erdoğan, uçakta değerlendirmelerde bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ziyareti sırasında kendisine ve heyetine gösterilen ilgiden dolayı teşekkürlerini dile getiren Erdoğan, ziyaretleri sırasında çok verimli görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin tüm boyutlarının ele alındığını belirten Erdoğan, “Küresel ve bölgesel gelişmeleri aramızda değerlendirme fırsatı bulduk. Kazan-kazan anlayışıyla önemli ve kapsamlı iş birliği projelerine odaklandık. Önümüzdeki dönemde bu ülkelerle iş birliğimiz somut projelerle daha da güçlenerek gelişecek. Bunun olumlu etkilerini en kısa zamanda ekonomimizde de görmeyi temenni ediyorum.”

Ziyarette Körfez bölgesinin barış ve istikrarına yönelik takviyelerin de vurgulandığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölgeyle ilgili sorunların bölgesel iş birliği ile ele alınması gerektiğine inanıyorum. Bu prestijle bölgesel konulardaki istişare ve koordinasyonumuzun devam etmesi konusunda mutabık kaldık. Suudi Arabistan ile ikili ilişkilerimizde yeni bir döneme girdiğimizi söyledim. İmzaladığımız 5 anlaşma ile iş birliğimizi daha da ileriye taşıdık. Cidde’deki temaslarımızın ardından bölgesel konulardaki istişare ve koordinasyonumuzu sürdürme konusunda mutabık kaldık. Katar Emiri Şeyh Temim ile yaptığımız görüşmede mevcut iş birliğimizi farklı alanlarda da ilerletme kararı aldık.”

“Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında çok ciddi bir ticaret ve yatırım potansiyeli var”

Birleşik Arap Emirlikleri’nin bölgenin en değerli ticari ve ekonomik ortaklarından biri olduğuna işaret eden Erdoğan, “Geçen yıl ticaret hacmimizi yüzde 25 artışla 10 milyar dolara çıkardık. Bu rakam artarak devam ediyor. Türkiye ile Emirlikler arasında ticaret ve yatırım konularında çok ciddi bir potansiyel var. Ziyaretimiz sırasında bu potansiyeli harekete geçirecek adımları değerlendirdik. Kabul ettiğimiz ortak mutabakatla ilişkilerimizi stratejik ortaklık düzeyine çıkardık.” terimini kullandı.

Üst Düzey Stratejik Komite’yi kurduklarını ifade eden Erdoğan, “Mekanizmanın kurulmasıyla gündemimizdeki konuları en üst düzeyde tartışabileceğimiz bir platform getirdik.” bilgileri verdi.

Ortak mutabakata ek olarak farklı alanlarda 50,7 milyar dolarlık 13 anlaşma imzalandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2023 yılı Birleşik Arap Emirlikleri ile diplomatik ilişkilerimizin kurulmasının 50. yılıdır. Ziyaretimizle bu önemli yıldönümünü anlamı gereği idrak ettik. Üç ülkede DEİK öncülüğünde düzenlenen iş forumları yeni ticari ortaklıkların kurulmasına katkı sağladı.” dedi.

Türkiye’nin otomobili TOGG’un da muhatapları tarafından memnuniyetle karşılandığını vurgulayan Erdoğan, “Üç ülke ile iş birliğimizi ve kardeşlik bağlarımızı güçlendiren bölge gezimizin hayırlı olmasını diliyorum.

Ziyaretin son gününde 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı kutlamak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret ettiklerini hatırlatan Erdoğan, “49 yıl önce kahraman askerlerimiz ve mücahitlerimizin omuz omuza yürüttüğü Barış Harekatı, Kıbrıslı Türk kardeşlerimizi yok olmaktan kurtarmıştır. Aradan geçen süreçte KKTC her alanda büyük mesafe kat etti. Biz de bu süreçte Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.” sözlerini söyledi.

Barış Harekatı’nın 49. yıl dönümünün büyük bir coşkuyla kutlandığını ve yeni çalışmaların açıldığını ifade eden Erdoğan, “Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin duruş ve önerilerimizi tüm dünyayla paylaştık. Kıbrıs Türk halkının güvenliği, refahı ve esenliği için çalışıyoruz” dedi.

“Düşmanı azaltıp, dostu çoğaltmaya çalışıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı değerlendirmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Vilnius ziyareti daha çok Batı ile ilişkilerde bir restorasyon olarak algılandı. Körfez ziyaretiniz de oldukça olumlu bir gündemle gerçekleşti. Hem Vilnius Zirvesi’nde hem de bu ziyaret bağlamında Türk dış politikasını nasıl değerlendirirsiniz?” Soru üzerine Erdoğan, “düşmanları azalt, dostları çoğalt” politikasının yol haritası olduğunu ve bunu sürdürdüklerini söyledi.

Bunu Vilnius’ta çok net gördüğünü kaydeden Erdoğan, “Orada kimlerle, nasıl görüşmeler yaptığımıza şahit oldunuz. Bu olmasaydı bazı ülkelerle görüşmezdik. Biz bu görüşmeleri yaparken bir şey ispatladık. Neydi o? Düşmanı küçültmeye, dostluğu artırmaya çalışıyoruz. Türkiye güç kazanırsa, bu bölgesel politikalarla, bu bölgesel şekli almaya devam ederek bu gücü kazanmaya devam edeceğiz.” dedi.

“Türk dış politikası her zaman ulusal çıkar ve çıkarlarına dayalı bir eksendedir”

Türkiye’nin bölgesel ve küresel arenada önemli bir aktör ve oyun kurucu olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Küresel sıkıntılar içinde kararsızlığın hakim olduğu bir atmosferde ülkemiz istikrarlı yönetimi ve siyasetiyle öne çıkıyor. Her sorunda insanı merkeze koyan, insan onurunu korumaya çalışan Türkiye, Batı, Ortadoğu, Uzakdoğu, Afrika ve Arap coğrafyasıyla dostluk ilişkileri kurabilen tek ülkedir. İlk günden itibaren ilkeli ve kararlı bir dış politika yürütüyoruz. Bunu bir ‘restorasyon’ olarak göremeyiz. Türk dış politikası her zaman kendi ulusal çıkar ve çıkarlarına dayalı bir eksendedir. Dün böyleydi, bugün böyle, yarın böyle olacak. Dostluğumuzu kazanmış veya kazanacak olan diğer ülkeler için yeni bir dönemin başlangıcı diyebiliriz.”

Yunanistan’daki adaların silahlandırılması konusu sorulduğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile çok net bir şekilde görüştüklerini ifade etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da konuyu muhatabıyla görüştüğünü ve konuşacağını belirten Erdoğan, “Tabii bu iş sadece Yunanistan’dan gelmiyor, Beyaz Saray’daki ve lobideki arkadaşları da onları hep tahrik ediyor. Bu provokasyon neticesinde zaman zaman istenmeyen durumlar yaşandı. Dışişleri Bakanımız Hakan muhatabıyla görüşüyor. İnanıyorum ki görüşeceğiz.” ifadesini kullandı.

“İsveç tarafının verdiği sözlere ve verilen garantilere uyacağız”

İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili soruya Erdoğan, “İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin düzenleme TBMM’ye sunulduğunda süreç Meclis çalışma takvimine göre şekillenecek. Görüşmelerimizde İsveç tarafının verdiği sözlerin ve verilen garantilerin takipçisi olacağız. İsveç’in atacağı adımlara göre de hareket edeceğiz. NATO’nun en güçlü ikinci ordusu olan NATO’nun lokomotifi olan Türkiye terör örgütleri, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin üzerinde durduğu Türkiye terör örgütlerine şevk ve hassasiyetle katılacaktır. Gor ve duyarlilik.” Geri donusleri konusunda somut adimlar atarsa ​​lehine olur. Verilen sözlerin ve garantilerin yerine getirilmesini bekliyoruz.” diye yanıtladı.

Körfez turunun Mısır ile ilişkilerin düzelmeye başladığı bir dönemde gerçekleştirildiğine işaret ederek, “Mevcut ekonomik çerçeve çok olumlu. Bu çerçevenin dışında ne gibi sonuçlar bekleyebiliriz? Örneğin Yunanistan, İsrail ve Mısır’ın Doğu Akdeniz jeopolitiği ve Mavi Vatan’daki mevcut durumunu ele aldığımızda Körfez tipinin etkileri ne olacak?” Erdoğan, soruyu şöyle yanıtladı:

“Körfez ziyaretim sırasında liderlerle yaptığım özel görüşmede Mısır konusunda attığımız adımın kendilerini çok onurlandırdığını gördüm. Hepsi bize teşekkür ettiler. Yani Mısır’a büyükelçi atanması bizim için bölgede yeni bir gelişme. Bundan dolayı mutlu olduklarını gördüm. Şimdi hem bakanlarımız hem de iş insanlarımız Mısır ile ilişkilerini geliştiriyorlar. Özellikle Mısır ile bağların gelişmesi, özellikle bu gelişmelerle birlikte ekonomik potansiyelimizi artıracaktır. Bu gelişmeler Libya ile birlikte ekonomik potansiyelimizi de artıracaktır. doğal gaz potansiyelimizi artıracağız” diyen Erdoğan, “Umarım Türkiye’nin Mısır ile ilişkileri çok daha farklı bir şekilde gelişir. Umarım önümüzde bir Libya ziyareti olur. Libya ile birlikte muhtemelen Kuzey Afrika’daki bazı ülkelere bir ziyaret organize edebiliriz. Bu ziyaretleri yapmadan ilerleyemezsiniz.”

“Katar ile ilişkilerimiz olumlu seyrini sürdürüyor”

Türkiye ile BAE arasında imzalanan toplam 50.7 milyar dolar değerindeki anlaşmayı, anlaşmanın detayları ve Suudi Arabistan ve Katar ile söylenecek çok söz olup olmadığı sorulduğunda hatırlatan Erdoğan, “Suudi Arabistan ve Katar’ın da tıpkı Birleşik Arap Emirlikleri gibi iş insanlarımızla görüşmeleri var. Dışişleri Bakanımız Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile yaptığım ikili görüşmede Sayın Bin Selman ile yaptık. Oradan, önemli bir anlamda umutluyuz. Katar ile ilişkilerimiz olumlu seyrini sürdürüyor. Orada da Katar Emiri Pir Temim adım atmaya devam edeceklerini söyledi.” yanıtını verdi.

Depremde atılan en önemli adımın 10 bin konteyner göndermek olduğuna işaret eden Erdoğan, “Dünya Kupası’nda kullandıkları konteynerleri sağlıklı bir şekilde deprem bölgesine dağıttık ve oraya yerleştirdik. Bundan sonraki süreçte de benzer adımları atmaya devam edeceklerini söylediler.” bilgisini paylaştı.

Birleşik Arap Emirlikleri ile enerji, ulaşım, altyapı, lojistik, e-ticaret, finans, sağlık, gıda, turizm, gayrimenkul, inşaat, savunma sanayi, yapay zeka ve ileri teknolojiler gibi alanlarda önemli anlaşmaların imzalandığını belirten Erdoğan, “50.7 milyar dolarlık devasa bir anlaşma yaptık. Öte yandan Körfez ziyaretimiz sırasında yine cumhuriyet tarihimizin en büyük savunma ve havacılık ihracat sözleşmesine imza atıldı. Cumhuriyet tarihimiz çerçevesinde Türkiye’nin en büyük savunma ve havacılık ihracat sözleşmesine imza atıldı. anlaşmalar, Körfez ülkelerinin mali hükümlerinin ötesinde sektöre duydukları güvenin göstergesidir. Yapacağımız gibi, bu ülkelerde olduğu gibi üçüncü ülkelerde de iştiraklerimizi ve işbirliklerimizi geliştirip çeşitlendirebileceğiz.” değerlendirmesini yaptı.

“Prestijiyle dönen mülteci sayısında 1 milyonu yakalamış olabiliriz”

Bölgedeki görüşmelerin Suriye’ye, mülteci sorununa ve İsrail-Filistin barışına katkısının sorulması üzerine Erdoğan, Suriyeli mültecilerle ilgili olarak Suriye’nin kuzeyindeki briket evlerin inşasının devam ettiğini belirtti. “Şu anda 100-150 bin briket konut sayısına ulaştık” diyen Erdoğan, bunları yaparken Suriyeli mültecilerin geri dönmeye başladığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

“Şu anda prestijli dönen mülteci sayısını 1 milyon yakalamış olabiliriz. Önümüzdeki dönemde bu daha da artacak. Özellikle Katar, Suriye’nin kuzeyindeki bölgede hazırlanan projeyi destekliyor. Bu proje ilerledikçe sığınmacıların geri dönüşünün daha da artacağına inanıyorum. Aslında mültecilerin gönüllü olarak geri dönme istekleri çok net. Açıktır. Onlar da topraklarına dönmenin hasretini çekiyorlar. Temmuz Cuma günü Mahmud Abbas ve ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu ağırlayacağız. 28. Bu ziyaretlerle bazı adımlar atacağız ve süreç hızlanacak.”

(sürecek)

yavuzeli-haber.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu